Kira Tespit Davalarında Dava Sayısını ve Mağduriyeti Azaltacak Bir İhtiyati Tedbir Önerisi

14.04.2024

Kanun’a göre, kira tespit davaları en erken altıncı kira yılı için açılabilir (TBK 344/3). Bu davayı genellikle kiraya veren taraf kiracıya karşı açar ve davanın konusu, kira bedelinin emsalleri düzeyine yaklaştırılmasıdır.

 

Yüksek enflasyon sebebiyle hızla artan kiralar karşısında kiraya verenin, açacağı tespit davasını kazanacağı neredeyse kesindir. Buna rağmen, sonuç alabilmesi için maalesef birkaç yıl süren davanın sonunu beklemesi hatta geçmişe dönük kira farklarının tahsili talebiyle kararı icraya koyması için kararın kesinleşmesini beklemesi gerekiyor. Üstelik kiraya veren, yıllar süren davanın sonunu bekleyip geçmişe dönük kira farkını faiziyle birlikte talep ettiğinde, kanun gereği kendisine ödenen faiz de enflasyon karşısında oldukça düşük olduğundan, bir mağduriyet de bu aşamada yaşıyor.

 

Bu tabloda müdahale edilmesi gereken çok şey var ancak kısa vadede bu tabloyu değiştirecek bir değişiklik olması ihtimali de görünmüyor. Bu durumda kira tespit davalarında davacı kiraya veren tarafın, davalı kiracının dava süresince tedbiren emsal kiraya yakın bir kira ödemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmesi ve mahkemenin de dosyada sıra dışı bir durum yoksa, özellikle içinde bulunduğumuz yüksek enflasyon şartlarında bu tedbir kararını vermesi gerekir. Böylece, dava boyunca tedbir kararıyla geçici olarak yükseltilmiş kira bedelini tahsil eden ev sahibi için davanın uzun sürmesi ikinci bir mağduriyet sebebi olmaktan çıkar.

  

Mahkemelerin bu yönde tedbir kararı vermeleri hâlinde uyuşmazlıkların arabuluculuk aşamasında anlaşmayla çözülme ihtimali de artacak olup dava sayısı azalacaktır. Ayrıca bu uygulama, taraflar arasındaki menfaat dengesine daha uygun bir çözüm olacaktır.

 

Elbette her zaman söylediğim gibi, enflasyon kalıcı olarak düşürülmedikçe bu sorunun sadece hukuk yoluyla kalıcı olarak çözümü mümkün değildir.

 

14.04.2024

Prof. Dr. Umut Yeniocak

Hits: 4189
Paylaş